1975, Bozcaada doğumlu. Asıl mesleği sıhhi tesisatçılık olsa da 2000’lerin başından itibaren Amadeus’un hem bağlarının, hem de fabrikasının emektarlarından.
“Amedeus Şarap Fabrikası’nın bütün bağlarının bütün aşamalarında, sürümden ilacına, kazımdan temizlemesine, ilaçlamasına, şarap yapılana kadar bilfiil varım. Ama bunların hepsini tabii ki tek başıma bir anda öğrenmedim. Hermann Bey, Ingrid Hanım, Oliver Gareis ailem gibi. Annem, babam, abim gibiler. Amedeus sonuçta bir aile. Hermann Bey’in bir hayali. Bu şekilde bu hayali, kendisi evinde bir ufak bağıyla başlayıp sonradan yerler alıp adaya ilk Cabarnet ve Şiraz’ı yüksek terbiye getiren kişi. Rahmetli İrfan amcayla (İrfan Aral) ilk bu şekilde diyaloglu olarak başlamışlardı. Ayla Şarap Fabrikası’nın sahiplerinden bir tanesi İrfan Aral. Bu şekilde başladılar. Ben de o zaman Ayşe Hanım’ın (Ayşe Deniz Sekban) yanında çalışırken ve inşaat işlerini yaparken o şekilde tanıştım. Ve o şekilde de diyaloglarımız devam etti. Sonra da onların yanına girdim. Benim için fabrika çocuğum gibi. Mal mülk onların olabilir ama A’dan Z’ye bilfiil bana her türlü destekleri oldukları için, kendi malım gibi uğraşıyorum.
* * *
Adada çoğu Goble bağ şu an harap şekilde duruyor. Kurumuş, hastalıklı ve bazı bağ yapanlara da hâlâ da zarar veren bir sistem olarak duruyor. Eskisi gibi herkes bağdan para kazanmıyor. İlaçlar, mazot, işçilik bunların hepsi bir maliyet. O maliyetten dolayı da herkes o işçilikten ve maliyetleri yüksek olduğu için bağcılığı artık önermiyor. Kazanla para döküyorsunuz, çay kaşığıyla parayı geri toplamaya çalışıyorsunuz.”