1962, Ankara doğumlu. Asıl mesleği mühendis. Danışman olarak görevine devam ediyor. 2008 yılında tanıştığı adada ufak bir bağ sahibi olduktan sonra bağcılığa merak salmış. Kendine yeten bağında, kendine yetecek kadar üzüm yetiştirip, şarap yapıyor.
“Bu kadar ufak bir bağdan (2,3 dönüm) herhangi bir gelir elde etme ihtimaliniz yok. Harcadığınız rakamlarla, bağın bakım masrafları, burada gidip gelirken yaptığınız masraflarla buradan üzüm satarak gelir elde etmeniz mümkün değil. Ama bu bir merak ve hobi olarak başladı. Şimdi bugünden baktığım zaman şunu söyleyebiliyorum. Böyle bir süreçle 20’li yaşlarda tanışsaydım mühendis olmak yerine bağcı olabilirdim. Belki daha az para kazanır mıydım bilmiyorum. Çünkü Türkiye’de bağcılık yaparak para kazanmak son yıllarda kolay değil. Çünkü şarap olmadan bağın ekonomik sürdürülebilirliği pek yok. Ama dediğim gibi bu bir merak. Ben şaraba meraklı olarak başlamıştım. Daha sonra bağcılığı öğrendik.
* * *
2020’de bir toprak analizi yaptırdık. Toprak analizinde gördük ki organik madde açısından toprak çok zayıf. Evet, azot aşağı yukarı yeterliydi. Toprak yıllar boyu üzerine sürüldükçe belli maddeleri alıyor. Her sene belli bir organik maddeyi alıyorsunuz topraktan. Bunun üzerine iki yıllık gübreleme programı başlattık. Gübre olarak hiç kimyasal gübre kullanmadık. Leonardit ve solucan gübresi attık. Ayrıca bakla ekimi yaptık ama dönüşümlü olarak yaptık. Sıra aralarında bir sıraya leonardit ile solucan gübresi attık. Bir sıraya da bakla diktik, bir sene sonra tam tersini yaptık. Bakla diktiğimiz yere solucan gübresi ve leonardit attık. Böyle iki yıllık bir gübreleme programı yaptıktan sonra gübrelemeyi kestik.”