1960, Ankara doğumlu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisi mezunu. Hocası Resim bölümünden Özdemir Altan. Akademi mezunu olduktan sonra profesyonel olarak sergiler açmaya başladı. Uzun süredir Bozcaada’da hem sanatıyla, hem de bağlarıyla yaşıyor.
“Bir kütüğü ertesi gün gördüğün zaman, burada ben şunu yapacaktım, diye hatırlaman gerekiyor. Şimdi benim burada iki bin kütük var. Her birini sana söylerim, bunu şunun için bıraktım, bunu sola yatıracağım seneye diye bıraktım. Bir başkasını oraya soktuğun zaman sıfırdan iş bitti demektir.
* * *
Şiraz’ı düşündüğün zaman çok nazik, kibar bir şey. Ancak burası için pek uygun değil aslında. Bunu biraz geç fark ettik. Daha nazik yani, daha çok sıcak olan bölgelerde yetişiyor. İran üzümü biliyorsunuz Şiraz. Bir buçuk metre ile diktik ve çok sık hastalanmaya başladı bağ. Burada nefes alması zor oldu, biraz çukurda kalıyor. Benim 6-7 dönüm ön tarafımda, evin önünde yaptığımız bağ. Rahatsızlıklar, hastalıklar, mantar falan başlayınca karar verdim bir sırasını söktüm. 3 metre aralıklı şimdi. Çok rahatız. Ne hastalık gelebiliyor ne bir şey…
* * *
Yaşayan kişinin bağ ilintisi olması lazım. Koruyalım yani. Biz geldik, burayı tüketen, yoran, eksilten kişi olmayalım diye bağ sistemini kurduk.
* * *
Adada bağ işi yapacak kimse yok. İşçi mümkün değil. Karşı taraftan bazı grup aileler geliyor. Bunların hepsi bağı parçalayarak gidiyor. Yani ben yaptıklarına inansam vereyim diyeceğim ama mümkün değil. 3 bin kütüğü ben buduyorum tek tek. Tekrar filizleme süreçlerini ben kontrol ediyorum. İşte en alttan yaprak boşaltmalarını ben yapıyorum.”