1928, Avustura-Graz doğumlu. 1962 yılında çalıştığı şirketin görevlendirmesiyle Türkiye’yle tanıştı. Tesadüfen bir arkadaşının daveti üzerine ada ile yolları kesişti. 90’ların ortalarında adaya ilk yüksek sistem telli bağları ve Cabernet Sauvignon üzümünü getiren kişi, aynı zamanda Amadeus markasının kurucusudur.
“Biz buraya geldiğimizde gördük ki herkes burada şarap yapıyor, bütün evlerin bahçesinde üzüm. Biz de başladık, biz de biraz üzüm yaptık, şarap yaptık. Şarap iyi çıktı. Sonra arkadaşlar da istedi. Sonunda birkaç şişe sattık ama satmayacaktık. Sonra bize dediler: ‘Siz burada şarap yapamazsınız. Bu evin müsaadesi bir oturma müsaadesi, bir imalat müsaadesi yok. Yani böylece yapamazsınız.’ Sonra resmi müsaade talep ettik Ankara’dan. Ve uzun bir süre bekledikten sonra bir mücadele izledik, bir zaman bekledikten sonra izni aldık. Şirket kurduk ve şimdilik benim oğlum (Oliver Gareis) ilgileniyor, yani ben emekli oldum.
* * *
Yani bir beyaz şarap, bir kırmızı şarap yapıyoruz. Burada iklim şartları çok uygun. Hem iklim şartları hem toprak şartları. Biz bir tip yaptık, Fransa’da ve İtalya’da hava şartları buraya nazaran daha güzel değil. Yani bizim hava şartları şarap bakımından çok güzel. Yani sonbahar uzun, sonbaharda az yağmur var. Hakikaten iyi bir şarap için her şey var burada. Biz tabii, nasıl diyeyim, şarap ile doğmadık. Biz biraz acemiyiz. Ama şimdi Avusturya’dan bir tecrübeli şarapçı bulduk. O bize geliyor 1-2 defa senede ve bize yardımcı oluyor. Hem de bazı ilaçlar getiriyor ki burada bulamıyoruz.”