

1952, Bozcaada doğumlu. Aileden bağcı ve hatta “Kundağımız bağda çözüldü” diyecek kadar bağın içinde. Bağlarına bakamayanların da bağlarına, bağdaki üzüm karşılığında bakıyor. Her yıl 700 dönüm bağ işliyor. Gülerada Şarapları’nın sahibi.
“Bu yaşa geldik hâlâ devam ediyoruz ama son yıllarda bağcılık çok kötü durumda, gençlerimiz yapmıyor. Bizler de inatçı kişiler olarak bu işleri devam ettirmeye çalışıyoruz.
Bozcaada’da bakımsız bağlar çok. Ve bu bakımsız bağlara da ben el attım çoğunlukla. Bu bağlar yaşasın istiyorum. Bakmıyorlarsa ben bakıyorum, karşılığında üzümünü alıyorum. Bir şekilde bağcılığı yürütmeye, yaşatmaya çalışıyorum.
Annem (Sebahat Güler) 94 yaşında vefat etti. 94 yaşına kadar bağdaydı. Onun da kundağı bağda çözülmüş. Bağ yüzüne ekmek yediğimiz için bağcılığı iyi biliriz. Bana da el verdi tabi, her şeyi öğrendik. Sabah serinken kalkacaksın, bağın tepesini göreceksin, erkenden kükürdünü atacaksın rüzgâr çıkmadan. Öğrendiğimiz konular bunlar yani. Annem titizdi, bağda bir tane ot göremezdin. Şimdiki işçileri beğenmezdi annem. 94 yaşında öldüğü yıl bile pansiyonun karşısındaki bağı kendi çapalardı. İşçi sokmazdı.
* * *
Bağcılığı geçtim, çiftçilik de yok. Hayvancılık desen bir ben yapıyorum doğru dürüst, başka hayvancılık yapan, üretim yapan yok. Üretim maalesef geriye gidiyor. Gençlikte desen hiç merak yok. Kısa yoldan para kazanmaya çalışıyorlar. Yetmişi geçmiş gidiyoruz. Valla gençlik de meraklansın. Yani bu iş böyle sonuna kadar gitmez internet işleriyle. ‘Üretim lazım üretim’ diyorum ben son olarak. Bağcılık yapsın, çiftçilik yapsın gençler, kravatlıları doyursun yani.”