1949, İstanbul doğumlu. İktisat mezunu. Sanayi dalındaki bir şirkette 25 sene çalıştıktan sonra emekli oldu. Bozcaada ile tanışması 1970 yılına dayanıyor. Alanı iktisat olsa da, iktisat tarihine meraklı. Ayrıca mitolojiyle de yakından ilgili. Bozcaada’ya dair kitapları bulunmaktadır.
“Türkiye’de konyak üretilmeye karar verildiği zaman, Fransa’daki konyak bölgesindeki üzümler de incelenmiş. Bizim Kuntra üzümünün oradaki konyak bölgesinde yetişen üzümlerle akraba olduğu ortaya çıkmış. Ve Türkiye’de yetişen bütün üzümlerle ilgili alkol çalışmaları yapılmış. Bunların içinde görülmüş ki en kaliteli konyak yapmaya müsait alkolü veren üzüm cinsi Kuntra.
Ve bu konyak hakikaten kaliteli. Şu bakımdan çok iyi biliyorum; o fabrikanın müdürü, en son müdürü benim sınıf arkadaşım. Çok ziyaret ettim, üretilen şeyleri de çok tatma fırsatı buldum. Mesela o da devam etmiş olsaydı, biz dünyaya ciddi bir konyak ihracatçısı olarak yol almış olacaktık. Şimdi bir marka yaratmaya çalışıyoruz da bizim hazır markalarımız vardı, yok ettik o markaları. Yani bir konyak markası olarak biz ciddi bir yol almış olacaktık. İşte o da bir kayıp. Ne oldu? O fabrika yıkıldı, dümdüz edildi. Yerine AVM yapıldı, yani üretime hiçbir katkısı olmayan.
* * *
Turizm modaya bağlı bir şeydir. Modadır turizm. Her moda gibi bu da değişir. Şunu bilmek lazım. Bozcaada’nın turizmi de değişecektir. Ve buradan, sırf ekonomik gelir kaynağı olarak turizmi görmek ve bunun üzerine yatırım yapmak hüsrana uğratır sonuçta. Birdenbire insanlar artık gelmez olursa yapacak bir işinizin olması lazım. Onun projesini, planını şimdiden yapmak lazım. Bozcaada turizmle var olamaz. Hiçbir yer var olamaz.”
